Edvard Munch, Self-Portrait in Hell (1903)
yaşam/araf/ölüm
giriş:
ölümle buluşmalı
beklemeden
bekletmeden
hakkederek
ihtişamın değil
alayın
beceriksizliğin
yansısı olarak
gelişme:
ı
ölüm
senin için soğuk derler
öyle mi
sıcak mısın yoksa
seni soruyorum
sonranı değil
yağar mısın
kurak mısın
değişir misin
yoksa hep aynı mı
eşit misin herkese
(biz hiç olamadık)
özgür müsün
(tanımadığım için, canlılığın sorularını sorabildim sana
neyse bu özgürlük)
nesin?
(bu kadar giz olup da istenmemek bir sana özgüdür sanırım)
ıı
anlat kendini
cinsiyetin var mı
ya sevgilin
koşsam tüm gücümle
alır mısın beni içine
ya uzam
yoksa da üzülme
zaten sığamadık hiçbir uzama
ııı
işleyişin var mı
hayatın?
(bunu beğenmezsin sen şimdi: düzeltelim)
süreğenlik, oluş var mı sende
insan özler mi mesela
ıv
(kötü üretilmiş iyiyim ben)
sen mesela?
iyi kötü var mı sende
var mı yok mu
yoksa yoktur
v.
hayat
ya ötesi
ötesini bilmiyorum
belki hayalden daha gerçek
istenmeyen giz
(çok kez yaşanmadı zaten
sensindir belki gerçek; ölüm)
yoksa nasıl ölürdü Nida
vı
sahi
senden korkuluyor,
niye ki
bir şey bilinmezken
nedir korktuğumuz?
yoksa sığınmak mıdır
hayata, itiraf edemeden
(itiraf edemeyiz:
ben değiliz, isteğiyiz, yaşama şaşkını, koşturmaca: tüketmedir hayat. )
hayatta olmanın sahte telaşı aşıldığında, sen de korkutucu olmaktan çıkıyorsun,
ölüm.
vıı
sende sebep farkeder mi
yaşamı kutsamak : (bütün tehditleri tehdit kılan: cinayetler, tutuklamalar, idamlar, vs.korkular, ve bütün o mahrum bırakılan güzel şeyler)
vııı
peki
gidilen bir şey misin sen
ya da varılan
sondan sonra başlayan bir şey olurdun o zaman
bir yerin olmasa gerek
yerin varsa bunca kaçışma niye ki
yerin yoktur o zaman
yerin yoksa mülkün de
(ondan mı istemez insan seni? öyle ya son isteği olurdu bu)
ıx
hallerin var mı
sen gücenir misin
kırılır mısın
yoksa yok mu
x
çok anlaşılmazsın sahiden
(bu anlama isteği nedir ki: var bi hinlik bunda)
çok sessizsin ölüm
(yek başına kalmış sır gibi)
eksile eksile
özler gibi
tüm yakıcılığınla
ölüme tamamlanan
sonuç:
ölüm
ya da
bir bulanık zaman:
araf da hayata dahil
ruhların yenişemediği sahteliğe
yaşama uzaklıktır bulanıklık: ölüme yakın
(mülk edinmenin ikiyüzlü dünyasında, gizli heves, gizli kalıcılık; bulanıklık)
sende değilse de arafta beklemek
yarılma
silik
askıda
beceriksiz
yaşam/ölüm
tesellisi;
özlem, umut de sen ya da bilemediklerimiz
elde var: yok.
K:A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder