Dilek, Hasan ve Hüsna için,
ajans bildiriyor
kırmızı kamyonet, sarı ayakkabı, çizme
boş bakışlar
1
yolda bir adam
yüzlerimizin karası mintanı
günahlarımızın uzamış sakalı
ruhlarımızın kiriyle bir adam oturur
kayıtsız zamansızlığımız bakar
yolda bir adam
kendi ülkesinde mülteci
bırakmış kaçmış sanki
hanları, hamamları, sarayları
çılgın avmleri, otomobilleri, borçları
yolda bir adam
3-5 kuruşluk kibirimizle
yüzümüzde yalancı merhamet
kaçarız, solucan yiyen gözlerimizle
tanrı bizi korusun!
"Şimdi bu durulukta bu saydam
Hiçbir anlam içermeyen bu
Gökyüzü ormanında
Varoluşun o garip hüznü" E. Cansever
yokluk-varlık
1.
kesif bir bulanıklık
bunaltısı gerçeksi anlamların
kara bir çöl evreni
o bilinmeyen hırçınlığında yok-luğun
girme dehlizlerime
yıkımcılar kaçak yapıları yıkar
her şeyi yanlış
cüzzam laneti bellek
bir karanlık kutuda
mahsur titreyen aynaya
küser için içine
bilmez kentin dalgın neşesi
Sessizliğin, ağırbaşlı katilin.
Ölgün yarınlarında,
gemilerini yüzdürür korsanlar.
Çocuk rüyaların
tutsak.
Tezgâhlar hep uzun bir havada .
kayıp hayatını arar
harcadıklarının heyecanında
define arar gibi
kaçarken bedelini ödemeden
kaybettiği hayatını arar
yüzünde ki bir ömrün kederi gibi
yalanla örülmüş kaderimiz
kendimizi çalarız hırsız gibi.
K:A
kırılgan bir derinliktir
içe doğru yolculuk...
açık bir aydınlığın olmazsa hapsolursun
aklınla. duygularına binerek kaçtığın yerde
boğulursun sana kalan mültecilikte...
K:A
uzaktı,
ağacın gölgesi kadar yakın,
mültecinin hüznü,
sürüsünü kaybetmiş çoban köpeğinin şaşkınlığı,
aşkı arar
kayıp çoban köpeği, kayıp sürüyü arar
gibi...
yakındı,
kendi kadar uzak...
yok-var
K:A
türkülere takılmış hayatı toplarken,
hisler izini sürer dalgın.
toprak çitle çevrildiğinden bu yana,
kayıp, mülteci,
çalarak yaşar insan,
zaman çoktan karışmış makinelerin uğultusuna,
gizem yerini kirli bir pusa çevirmiş.
his izidir varoluşun,
var-oluşsa hep ufuktadır.
K:A
kutsal kitaplardan alıntı bir akıl hocasından alıntı bilmediğimiz bir yerden hepsi alıntı hayat tüket! karttan çek! en y...