Salı

iktidarını koruyamayarak, dünyada mülteci olan işçi sınıfına ya da tersine enternasyonalizm

 

Şimdi Haberler…

“EDİRNE VALİLİĞİ'NDEN YAZILI AÇIKLAMA

Korkunç rakamı paylaşan Edirne Valiliği yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

"İpsala ilçemizde Yunanlılar tarafından geri itilen ve donarak hayatını kaybeden göçmenlerin bulunduğu bölgede dün ve bugün devam eden arama ve kurtarma faaliyetlerinde cansız bedenine ulaştığımız göçmen sayısı maalesef 19'a ulaşmıştır."

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DEN ACİL SORUŞTURMA ÇAĞRISI

“düzensiz göçmenlerin donarak ölmesini "yürek parçalayıcı" olarak niteledi. Sözcü Mantoo, "Haberler karşısında şoke olduk ve derin üzüntü içindeyiz" ifadesini kullandı.” (koyulaştırmalar sonradan yapılmıştır K:A)

 

iktidarını koruyamayarak, dünyada mülteci olan işçi sınıfına ya da tersine enternasyonalizm

 

donmak mı gizlenmek mi

donup kalmak mı, gizlenmek mi, gizlemek mi

örtü    bunalt     kar  giz

neler gizlendi karın altına, bilmem de, hangi anılar, umutlar;  bir de soyulmak var

donmakta iken soyulmak, öyle bir imge değil, bas baya buz gibi, hem de sahiden buz gibi soyulmak

gizli gizli

 

bilgi çağının bilinmeyenleri, bilmezlikten gelinenleri, ki bir ayağımız marsta! guya

sus-sus-sus

ki maalesef, beste olmuyor sadece sus-la

ya da bir marşın uzun sus-u: bilinmeyen, soğuk da

sus-bunaltı-donup kalmak; imge?

02.02.2022 romantizmi;  kaçaklığında işçi sınıfının-belgesiz, sessiz, yurtsuz!

 

neyi tarif etmeliyim; tarif  değil, tahrif ihtiyaç; bu tarihi tahrif etmek,

tahrifi tahrif ederek kurtulacağız mültecilikten, değil mi zaten bir tahrifatla mülteci edildik

 

meşuuur arama motoruna “donarak olan mülteciler” yazın

görseller sekmesini tıklayın ve kaybolun

bir ahlak muhasebesi mi yapalım

vicdanlara mı seslenelim

onlar zaten hayatın sus hali buz hali duruyorlar orada

 

devrimler çağı biteli çok oldu denir- tarih de tekerrür etmez denir (oh ne âla!)

bir zamanların  güzel kavramları pranga olmuş

sürüyüp duruyoruz zihinlerimizi

bir bunaltı sadece

(ya tarihin aynı uzamında, süre giden bir zamanın, küçük bir anındaysak,  akışkanlığını yitirmiş hareket  uzayıp giden bir his veriyorsa bize, tekerrür edecek bir şey de yoksa, ya da tekerrür etmeyecekse ve/veya tekerrüre karşılık tekerrür, tekerrür, tekerrür vs.)

 

tersine kahramanların arasında, işçiler, köylüler, emekçiler yolunu arıyor,

karın tokluğuna küçülttüğümüz dünyamızda aradığımız mutluluklar uzanamıyor geleceğe

öyle bir hayalde  yok zaten ne de olsa “tekerrür etmez”

 

iyi de; bir girdabın içinde dolanıp duruyoruz

 “ sus”  ve birileri istemiyyooor!

 tekrardan kuşanıp eskinin sloganlarını, yürümelim iktidara ( suçsa suç ), buz da imge değil!, donmakta!

eriterek

                   yeniden akarak, hızlanarak,              

                                sermaye mezara emek iktidara

“eski” sloganları kuşanarak (belli ki korkulan şey var, o da bu: tekrar ederse ya tüm ezilenler, kalkarlarsa, zaten kendilerinin olanı almak üzere)

  

onca sustan sonra gümbürtüyle, bu sefer tek seferde kocaman bir adım atarak

                     ileriye, evet ileriye

                                                        (tüm lanetli sözcükleri kullanarak)

tahrif ederek tahrif edilmiş olanı,

bütün iyimserlikleri, sağduyuları, olumsallıkları atarak, nasıl olması gerekiyorsa öyle

haykırış gibi

            bir çırpıda

                    ileriye

                       iktidara

son vererek bu dünya mülteciliğine emekçi sınıfların

                                                       bu sefer hiç eksik bırakmadan

yetinmeden bir parçasıyla                                 

               tamamını isteyerek bizim olanın

                                             yürümek sosyalizme

                                                     yürümek sınıfsız topluma

 

                                                                   donmak mı gizlenmek mi

                                                                                     donup kalmak mı, gizlenmek mi, gizlemek mi

                                                                                                                          ne ahlak ne vicdan lazım bizlere

 

yapışkanlaştıkça ağırlaşan bu zamanı akıtmak  hareketin kalıbına eritmek

üretim araçlarının özel mülkiyetine dayalı bu sermaye düzeni ve onun devletleri, diğer yandan emeğinden başka satacak bir şeyi olmayan emek piyasası adlı tek devletin mülteci yurttaşları;

artık son vererek, sermaye düzenin her çeşidine, akıtarak zamanı  tekerrür etmeyecek şekilde son vererek

                                                       

donarak ölen sadece bizim yanlışımız,

                                            bilmezlikten gelişlerimiz

                                                                                suslarımız

                                              susları sil birleştir notaları, işiteceksin durmadan çalan marşını, işçi sınıfının!

 

K:A

 


 


 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hepsi alıntı- hepsi iade

  kutsal kitaplardan alıntı bir akıl hocasından alıntı bilmediğimiz bir yerden hepsi alıntı hayat   tüket! karttan çek! en y...