uzaktı,
ağacın gölgesi kadar yakın,
mültecinin hüznü,
sürüsünü kaybetmiş çoban köpeğinin şaşkınlığı,
aşkı arar
kayıp çoban köpeği, kayıp sürüyü arar
gibi...
yakındı,
kendi kadar uzak...
yok-var
K:A
uzaktı,
ağacın gölgesi kadar yakın,
mültecinin hüznü,
sürüsünü kaybetmiş çoban köpeğinin şaşkınlığı,
aşkı arar
kayıp çoban köpeği, kayıp sürüyü arar
gibi...
yakındı,
kendi kadar uzak...
yok-var
K:A
türkülere takılmış hayatı toplarken,
hisler izini sürer dalgın.
toprak çitle çevrildiğinden bu yana,
kayıp, mülteci,
çalarak yaşar insan,
zaman çoktan karışmış makinelerin uğultusuna,
gizem yerini kirli bir pusa çevirmiş.
his izidir varoluşun,
var-oluşsa hep ufuktadır.
K:A
Şebnem'e
Yaşam gülüşünde gizli
bir ekim ayında çaldı soysuz!
bütün insanlığa bir armağan gibi sunuldun
şimdi, ne kadar acıysa gülüşüne bakmak
o kadar tutkuyla bağlandı hayat barışa
göz yaşı ve alınteri işler seni,
özlem çağırır aşkları
bir çığ damlasına asılı hayatımız
özgür günlerin serinliği
yeşilin parıltısı
baharın adısın
gülüşündeki ateş çalınır mı
dağıldın tüm evrene, serinliğinle
sana bağlandı tüm hayaller
çoktan tutuşturdu bir yangını ateşin...
yaşamlarınızı içimize katarak
ekim ‘yeniden’ oldu çoktan
K:A
kendi kendine sağ duyulu hümanite!
izini yitirmiş huysuz çocuk ağlaması sesin...
"Baran Çağlı" nın anısına... 27 Ağustos 2015
YEDİ
Aşklar vuruluyordu,
7 yaşında bir çocuğun
kanından geçerek,
annenin ellerindeki acıda...
umurun da mı,
kurumuş yüreklerin,
tutulmuş akılların,
bakkal defteri yüreklerin...
sade vatan-daş,
sakin mahalleli,
iş bilen esnaf,
kendisiz işçi,
vatana kurulmuş vicdanımızın sofrasında
yedi yaşında yedik insanlığı
etlerini delip geçen kurşunla.
gözlerinde yedik, yittik, üzerimize yıkarak insanlığı ....
tarih bir hiçlikte asılı,
geleceğin utancından kaçarcasına
üzerimize yıkarız bir duvar gibi insanlığı,
utanç kuşağı adımız,
kanımızla yıkarız ellerimizi.
can kurudu,
anın çölleşti,
7 yaşında bir kalpte aşk vuruldu,
canhıraş yittik, duvarları üzerimize yıkarak.
Aşk vuruldu,
utanç savrulur geleceğe,
bir merminin rüzgarında
bir annenin azabında ...
kurudu kalbimiz yedi gitti....
kül olduk tanrıçanın g-azabıyla,
akan yaşlarıyla,
çamura dönüşen hayatımızda...
izleyip sessiz kalanlar cana kıyanlar
zannetmeyin kan toprağa akar,
sessiz ağızlarınızdan,
görmeyen gözlerinizden,
işitmeyen kulaklarınızdan akar!
kan durmaz yerde
akar, akar
çığlığın içine dönerek , akar
kalbine saplanırken acı
taşlaşan hayatımızdan akar
akar, akar
taa ki
barış, toprakta filizlenecek,
ama sensiz,
ama sessiz,
ama kaçınılmaz...
7'sinde, 10'nunda, 17'sinde
ki lerin gazabı imişçesine
yeşerecek bir kalabalıkta,
sesini alıp gelenlerle...
ve baran günlerine kadar
yontmaya devam edeceğiz; kötülükleri.
K:A
her günün sessiz çığlığında
saklı kızıl yelelerin
sesinin esintisine hasret
sıkılı dudaklarının ardında
kutsal kitaplardan alıntı bir akıl hocasından alıntı bilmediğimiz bir yerden hepsi alıntı hayat tüket! karttan çek! en y...