ölenler

 

 

 

 

 

 

inşaatlardan uçarak öldüler

umarsızlığımıza gömüldüler

yoktu matemlerini tutacak kimseleri

bir ah bile çekemeden öldüler

 

kalmayacağız

 

 

 

 

 

 

aramızdan öyle neşeli,

öyle mutlu,

gururlu ayrıldınız

ki,

yaşamak

biraz mahçup,

kahır ekseriyetle

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kalın bir örtü gözlerinin üstünde

öylece yalnız döner dünya,

zannedersin

yangın, yandın

 

ağıtlar, 

savaş naraları çelikten

aşk geçmiş akıldan

son buluşma ne zaman

 

iz

 

 

çöp arabası ilerliyor kentin sokaklarında

kokuşmuş et yığınından sızan kan

 usul usul izini bırakır sokaklara

son görevini yaparcasına

biten fazladan ömründe

 

inşaa-t

 

inşaa-t

 

Kup

kuru bir isyansın sen

şiirin de yazılmaz

her gün bir bir

50 metrelerden uçarak

tevekkül

 

 

 

 

 

 

 

tevekkül

 

az yazılmışsın

olsa olsa öykülerin kıyısına

iliştirilmiş bir tasvir keyfine

hadi en fazla acınası mertebesine

yaz-gın

onlar

 

 

(Footoğraf: Ben Morlok - https://www.flickr.com/photos/bmorlok/7653884018/in/set-72157630769500056/, CC BY-SA 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=25573915)

onlar

Torunlar Center inşaatında öldürülen Tahir, Hıdır, İsmail,

Bilal, Cengiz, Murat, Menderes, Vahdet, Ferdi, Cengiz’e

 

zonguldaklı emekli maden işçisi Selim Tatoğlu

yerin dibinde yaşamış, oğlu göklere sığamamış

 

koltan

 

 

 

 

 

 

 

koltan

kolumbit-tantalit

namı değer koltan

 

Lesbos Gracee Syria

 

 

 

 

 

(A group of Syrians arrives on Lesvos after sailing on an inflatable raft from Turkey.PHOTOGRAPH BY ANDREW MCCONNELL / PANOS/

Lesbos  Gracee Syria

 

lesbos adası gracee

syria kayıp

adını bilmiyorum çocuk senin

aradım nette bulamadım

vatikanda papa dua ediyor

senin için

ancak onu öğrenebildim

 

durum tespiti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kalmadıysa sığacak bir zamanın

çoktan gitmişsindir bildiğin dünyadan

 

güneş yüzümü ısırıyor

şimdi fark ettim hiçliğimi

çoktan geçmiş zaman oldum bile