Perşembe

yeni hayat

 


 

 

 

 

 

Göçük bedenler altında kaldıysa da ruhlar

ses verir koşturmacasında

                                          buradayım

 

                              hepimiz göçük altında kaldık

                              kentler yıkılırken

 

ekimin marşı

 


 

 

 

 

 

 


 gelmekte olanın gümbürtüsüyle

yeni bir dünyayı inşa etmek üzere ayağa kalkan emekçiler

barış emeğin gür sesi

aktılar sokaklarından kentin meydanlarına

üzerlerinde umudun son bahar yaprakları

çıp çığlık seslendiler “ayağa kalk”

 

kendine küskün insanlık

omuzlarını silkti çocukça

 

Çarşamba

aramak

 


 

 

 

 

 

 

 

sınır boyunda

kaçak bir dalgın

evsiz günlerinin

yalanları arsında

arar  hayalini

Salı

bilmece: zamanın mesaisi

 


 

 

 

 

 

dalgın yolları izler günün

genzini yakan hava güvensiz

 

boşluğa akan gözlerin

çınlar, kaybolup giden uğultu

 

tamı tamına defterin

hesabını tutmaya devam eder

fazla mesaisini zamanın

 

illede

 


 

 

 

 

 

kış güneşinde yitik ülkem

özlemine kanarım çiğ çiğ

 

bir andan bir ana donar mutluluk

bir andan bir ana akar hüzün

Pazar

hiçden

 








                                            cemileye

sonbahar

yeşil günlerine gülümser

 

içim ağlar

duası, sararan acıların

 

Cumartesi

ben-cil hallere güzelleme denemesi (çalakalem bir yazı)

 


  

 

 

 

 

 

 

 

 

bencil: tdk; sıfat yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan, hodbin, hodkâm, egoist:
      "bencildir insanoğlu, bencil olduğu için de yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır." - nurullah ataç

 kişilerin kendine yakıştırması açısından sahipsiz sıfat, bencil. dışa dönük olarak kullanılır genellikle. orada birileri bencildir. çelişki karşıtı olan şeyin az rastlanır olmasıdır ve daha ziyade bu karşıtın içe döner, kendine yakışır olmasıdır. (sahipsiz derken sahiplenilmeyen, sahiplenilmek istenilmeyen; bencil)

 hal bu ki ben- den geliyor kendisi oysa. insan ben-ini inkar içinde değilse, bir ben yıkımda değilse neden ben-e ilişkin olandan rahatsız ola ki. ben-ini yok etme faaliyeti içinde olmak çokça rastlanan bir durum değildir. kolayca da olmaz, bir anomaliliğe işaret eder, ya da bize öyle bir çağrışım yapar, en azından.

Cuma

o zaman

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

yaşama gölge düşmüştü

herkesin üzerine tek tek

çok az insan kalmış üzerine gölge düşmemiş, belki

o zamanda kimse bir şey söylemiyordu kimseye

 

Perşembe

gündelik

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

gündelik bir koşuya indirgedik yaşamımızı. kısa erimli, ulaşılması gereken hedefler, ulaşılan hedefler, ulaşılamayanlar. sevinç, üzüntü, kaygı, korku, keder ilişkili duygular, bir de acı-elem.

 yaşamla ölüm arasında heybeyi doldurma telaşı. heybenin de yanında gitmeyeceğini bilerek.

hepsi alıntı- hepsi iade

  kutsal kitaplardan alıntı bir akıl hocasından alıntı bilmediğimiz bir yerden hepsi alıntı hayat   tüket! karttan çek! en y...