Pazartesi

bekleyiş

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

"bekleyiş yıkıntıdır" demiş adsız bir şair

bir derin yalnızlığa düşmüştü kadın

bedeni yüreğinin üstüne yıkılır gün be gün

 

Çarşamba

son-bahar


 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

sana özgeydi

 

deniz kokusunda

serinliğinde 

bir bahardı   

 

açtık kollarımızı

yelkenimiz şişinirken

saçlarımızın arasında yeni dünyalar

gözlerimiz yüz yılların kiniyle aydınlık

 

Pazar

kime kime, sana, bana; ona yok!


 

 

 

 

 

afganların düşündürdükleri

gölgede kalmayı seçtiğimiz günler

başkaca yol bilmiyorduk

öfkemiz ellerimizi keserdi

katlanabilmek için yükümüze

beynimizi budardık

 

günlerimiz ekmek kavgasında geçse de, hep bir gündem gelir, girer ekmeğimizin arasına. şimdilerde afganları katık ettik çay saatlerine öğle paydoslarına.

 

afganlar geldiğinden bu yana bir korkudur bir öfkedir gidiyor. araya oldukça büyük orman yangınları,  kentleri alıp götüren seller sıkıştırdık. öfkemize acı/ üzüntü molası verdik. (tabii kadın ve işçi cinayetlerinden kalanlar olarak) şimdi devam.

 

Perşembe

yeni hayat

 


 

 

 

 

 

Göçük bedenler altında kaldıysa da ruhlar

ses verir koşturmacasında

                                          buradayım

 

                              hepimiz göçük altında kaldık

                              kentler yıkılırken

 

ekimin marşı

 


 

 

 

 

 

 


 gelmekte olanın gümbürtüsüyle

yeni bir dünyayı inşa etmek üzere ayağa kalkan emekçiler

barış emeğin gür sesi

aktılar sokaklarından kentin meydanlarına

üzerlerinde umudun son bahar yaprakları

çıp çığlık seslendiler “ayağa kalk”

 

kendine küskün insanlık

omuzlarını silkti çocukça

 

Çarşamba

aramak

 


 

 

 

 

 

 

 

sınır boyunda

kaçak bir dalgın

evsiz günlerinin

yalanları arsında

arar  hayalini

Salı

bilmece: zamanın mesaisi

 


 

 

 

 

 

dalgın yolları izler günün

genzini yakan hava güvensiz

 

boşluğa akan gözlerin

çınlar, kaybolup giden uğultu

 

tamı tamına defterin

hesabını tutmaya devam eder

fazla mesaisini zamanın

 

illede

 


 

 

 

 

 

kış güneşinde yitik ülkem

özlemine kanarım çiğ çiğ

 

bir andan bir ana donar mutluluk

bir andan bir ana akar hüzün

Pazar

hiçden

 








                                            cemileye

sonbahar

yeşil günlerine gülümser

 

içim ağlar

duası, sararan acıların

 

hepsi alıntı- hepsi iade

  kutsal kitaplardan alıntı bir akıl hocasından alıntı bilmediğimiz bir yerden hepsi alıntı hayat   tüket! karttan çek! en y...